Canımız Pahasına Bakanımız Süleyman SOYLU ‘nun Yanındayız

15 Temmuz FETÖ darbesinden kısa bir süre sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleri ile İçişleri Bakanlığı görevini devralan Süleyman Soylu’nun gecesini gündüzüne katarak başta FETÖ/PKK/DEAŞ terör örgütleri olmak tüm yasa dışı örgütlere adeta dünyayı dar etmiştir.

“Hiç kimse Sn Bakanımız Süleyman SOYLU’ya tek kelam edemez.”

Önce emniyet ve jandarma olmak üzere diğer bağlı tüm teşkilatların tavizsiz FETÖ ile mücadele etmelerini sağlayarak kanlı terör örgütü amansız mücadele yolunu açmıştır. Mülki idarenin, emniyetin ve kolluk güçlerinin içine sinmiş hain örgüt mensuplarını tek tek tespit ederek yargıya teslim olmasını sağlayarak kanlı örgüte büyük darbe vurmuştur.

Yurt içinde PKK terör örgütünün tüm inlerine girerek teröristi yatağında etkisiz hale getirmiştir. Sınır ötesinde yapılan operasyonlara katılan jandarma ve güvenlik korucuları terör örgütlerine büyük darbeler vurmuş Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğü için canları ile bedel ödemiştir.

FETÖ/PKK/DEAŞ terör örgütünün sevicilerine ve propagandasını yapanlara asla taviz vermemiş devletin bekasının en mukaddes bir vazife olduğunu tüm dünyaya duyurmuştur. 7/24 zaman esasına göre ömrünü bu devlet ve milletine adayan Soylu bakanın başarısını çekemeyen dışarıda olduğu kadar içeride de bir çok düşmanı olduğu herkesçe bilinen bir gerçekliktir.

Son dönemde bu başarıları örtmeye çalışan yada önüne set çekmek isteyen hainler kervanına Anayasa Mahkemesi üyelerinden bir grupta katılmış oldu.

Anayasa Mahkemesi, MİT tırlarına ilişkin haber nedeniyle tutuklu olan gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül için ‘hak ihlali’ kararı vererek tahliye yolunu açmış ve kararda kuvvetli suç şüphesinin olmadığı da vurgulamışlardı.

Bakanımızın emir ve direktifleri ile terör örgütü PKK’nın en büyük gelir kaynağı olan uyuşturucu baronlarına tarihin en büyük darbeleri vurulmuştur. Uyuşturucu ticareti yapanlar ve arkasındaki ağa babaları Bakanımızdan ciddi bir rahatsızlık duymaktadırlar.

Bakanımızın aldırdığı tedbirler sayesinde Dağa katılımlar durmuş, dağda çocukları olan aileler PKK ve HDP’ye meydan okuyarak çocuklarını dağdan indirmek için evlat nöbetine başlamışlardır.

Bu durum PKK, HDP ve insan ticaretinden para kazanan uluslararası şer odaklarının kimyasını bozmuştur. Bu şer odakları da sürekli Bakanımıza saldırmaktadırlar.

Devletin vatandaşlara hizmet için gönderdiği mali kaynakları PKK terör örgütüne aktaran, halka hizmet etmek yerine terör örgütlerine eleman kazandırma merkezleri haline getirilen HDP’nin elindeki belediye başkanlarının görevlerinden yargı tarafından uzaklaştırılarak onların yerine kayyım atanması ile birlikte PKK’nın en önemli gelir kaynağının kesildi.

PKK’ya eleman temin eden belediyeler bunu yapamaz hale getirilerek halkın verdiği vergilerle vatandaşa ciddi anlamlar hizmetler yapılmaya başlandı. Vatandaşlarımız devletin şefkatini merhametini görerek hizmet belediyeciliği ile tanışmış oldu.

“Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ile 11 üyenin ihlal yönünde oy verdiği İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM’nin kararına uyarak Dündar ve Gül’ün tahliyesine karar vermişti. FETÖ terör örgütünün tetikçisi Can Dündar kısa bir süre sonra Türkiye’den kaçmıştı. “

Örgüt mensubu bu kişilerin kaçmasına göz yuman ve dünü FETÖ’ye olan yakınlığı bilinen bu kişilerin bugün hedefe Bakan Soylu’yu koymaları başta şehit ve gazi aileleri olmak üzere 83 milyon Türkiye’yi üzmüştür.

“Bizler 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği olarak dünde bugünde devletimizin, milletimizin sevdalısı olan Süleyman Soylu bakanın yanındayız canımızla kanımızla da yanında olmaya devam edeceğiz.”